Demodeks, saç köklerinde ve özellikle yüz bölgesinde yaşayan mikroskobik boyuttaki akar türlerinden biridir. Genellikle belirti vermezler, fakat bazı durumlarda ciltte tahriş, kızarıklık, kaşıntı gibi şikâyetlere neden olan demodikozis adı verilen cilt hastalığına yol açabilirler.
Demodeks, insan cildinde gözenek ve kıl köklerinde yaşayan parazitik akar cinsidir. Gözle görülemeyecek kadar küçüktürler; ancak mikroskop altında uzun gövdeli, sekiz bacaklı bir yapıya sahiptirler.
Genellikle bağışıklık sistemi baskılanmış bireylerde ya da mevcut cilt sorunlarında çoğalmaya başlar ve belirti vermeye başlarlar.
Demodeks akarları özellikle şu bölgelerde yaşar:
Kirpik dipleri
Yüz (burun kenarı, alın, yanaklar)
Kulak kanalları
Saç kökleri
Bu akarların boyutları 0,15 mm ile 0,4 mm arasında değişir. İnsanların büyük çoğunluğunda bulunur, ancak belirti göstermeden yaşarlar.
Demodeks akarları 5 yaş altındaki çocuklarda nadir görülürken, ergenlik sonrası bireylerin çoğunda bulunur.
Demodikoz adı verilen hastalık, genellikle aşağıdaki gruplarda ortaya çıkar:
Bağışıklık sistemi zayıf olanlar
Kortizon içerikli ilaçları uzun süre kullananlar
Rozasea (gül hastalığı) gibi cilt rahatsızlıkları bulunanlar
HIV/AIDS hastaları
Kemoterapi tedavisi gören bireyler
İnsan cildinde yaşayan iki temel demodeks türü vardır:
Demodex folliculorum: En yaygın türdür. Kirpik diplerinde, yüz bölgesindeki kıl köklerinde yaşar.
Demodex brevis: Saç köklerinin yağ bezlerinde bulunur ve sebum (cilt yağı) ile beslenir.
Demodikoz, demodekslerin aşırı çoğalmasıyla oluşan bir cilt hastalığıdır. Başlıca belirtileri:
Kaşıntı ve yanma hissi
Kızarıklık ve pullanma
Pürüzlü cilt yapısı
Göz kapaklarında tahriş
Kirpik dökülmesi
Egzama benzeri döküntüler
Sivilceye benzeyen küçük kabartılar
Yapılan birçok çalışma, rozasea (gül hastalığı) ile demodeksler arasında ilişki olduğunu göstermektedir.
Demodeks sayısının artması rozasea semptomlarını kötüleştirebilir; aynı şekilde rozasea hastalarının cildinde demodeks yoğunluğu daha fazladır.
Bu nedenle, rozasea tedavisinde demodeks kontrolü büyük önem taşır.
Demodikoz tedavisi dermatolog kontrolünde yapılmalıdır. En yaygın kullanılan tedaviler şunlardır:
Metronidazol içeren kremler
Permetrin, kükürt veya benzil benzoat içeren topikal ürünler
Salisilik asit, selenium sülfür gibi cilt soyucu içerikler
Lokal peeling uygulamaları
Çay ağacı yağı (Dikkat: Göz çevresinde kullanımı tahrişe neden olabilir)
Lazer tedavileri (özellikle dirençli vakalarda)
Demodekslerin tamamen yok edilmesi gerekmez, ama sayılarının artması engellenebilir. İşte alınabilecek bazı önlemler:
Günde 2 kez yüzünüzü uygun bir temizleyici ile yıkayın
Ağır ve yağlı makyaj ürünlerinden kaçının
Haftada 1 kez hafif bir peeling uygulaması yapın
Havlularınızı ve yastık kılıflarınızı düzenli olarak değiştirin
Cildiniz yağlıysa, gözenek tıkayıcı ürünleri azaltın
Evet, demodeksler cilt temasıyla bulaşabilir. Özellikle öpüşme gibi yakın temaslar sırasında geçiş olabilir. Bağışıklığı zayıf olanlar ve ileri yaş grubu bireyler bulaşma açısından daha risklidir.
Normal şartlarda demodekslerin sayısı az olduğu sürece sivilceye neden olmaz. Ancak kontrolsüz şekilde çoğaldıklarında, sivilce benzeri lezyonlara ve akne vulgaris benzeri durumlara neden olabilirler.
Yanlışlıkla sivilce sanılıp akne tedavisi uygulanan bazı hastalarda, esas sorunun demodikoz olduğu sonradan anlaşılmaktadır.